Şemseddin Sami’nin tarih anlayışı

Fransız İhtilâlı ile birlikte ortaya çıkan “milliyetçilik” Osmanlı Devleti topraklarında bilhassa Balkan coğrafyasında hızla yayılmaya başlamış ve Osmanlı Devleti’ni çöküşe götüren başlıca âmillerden biri olmuştur. On dokuzuncu asra kadar içinde barındırdığı çeşitli etnik unsuru “millet sistemi” den...

Full description

Bibliographic Details
Main Authors: Şevik, Ruziye, Çalen, Mehmet Kaan
Format: Master Thesis
Language:Turkish
Published: Trakya Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü 2019
Subjects:
Online Access:http://dspace.trakya.edu.tr/xmlui/handle/trakya/4794
Description
Summary:Fransız İhtilâlı ile birlikte ortaya çıkan “milliyetçilik” Osmanlı Devleti topraklarında bilhassa Balkan coğrafyasında hızla yayılmaya başlamış ve Osmanlı Devleti’ni çöküşe götüren başlıca âmillerden biri olmuştur. On dokuzuncu asra kadar içinde barındırdığı çeşitli etnik unsuru “millet sistemi” denilen bir din rejimi ile tasniflendiren Osmanlı yönetimi bu asır ile birlikte kendine karşı ayrılıkçı taleplerle ortaya çıkan “millet”lere “millet sistemi” ile cevap veremez duruma gelmiştir. Modern anlamda “ulus devlet”lerin oluşmaya başladığı yüzyıl olarak, on dokuzuncu yüzyıl, Osmanlı’ya bağlı Balkan milletlerinin “tarih”lerini yeniden yazdığı, her bir etnik unsurun diğerinin toprağında hak talep ettiği ve bu haklara “hayal edilmiş” atalar, mitler, dil ve folklor üzerinden meşruiyet sağladığı tarihi yeniden yazma sürecine şahitlik etmiştir. Maddi- manevi var gücü ile “uluslaşma” sürecine giren Balkan milletlerinin çalışmalarına Osmanlı yönetici eliti seyirci kalmamış ve bir dizi reform hareketleri gerçekleştirmiştir. Osmanlı Devleti’nin reform çağı diyebileceğimiz on dokuzuncu asırda siyasi ve kültürel anlamda bir zihniyet değişimi yaşanmıştır. Yaşanan zihniyet değişiminin ilk ürünleri olarak “Yeni Osmanlılar” ve sonrasında onların fikirlerinin takipçisi ve geliştiricisi olarak “Osmanlı aydınları” on dokuzuncu asır boyunca yaşanan gelişmelere göre bir takım kimlik ideolojileri geliştirmiş, Batı’nın ürettiği modern kavramlara uygun gördükleri Türkçe karşılıklar ile yeni kimlikleri tanımlamışlardır. Zaman zaman birbirini tamamlayıcısı olan yeni kimlik tanımlamaları çoğunlukla tek bir şahısta bir arada kendini gösterebilmiştir. Osmanlıcılık, İslâmcılık, Türkçülük şeklinde kronolojik bir sıra izleyen bu üç kimlik tanımı tarihin yazılış biçimine tesir etmiş ve bir asır içinde “Osmanlı” ve “Türk” tarihleri birbirinden farklı usûl ve anlayışlar ile yazılmıştır. “Müslüman”, “Arnavut” ve “Osmanlı” aydını olarak Şemseddin Sami, bünyesinde barındırdığı çoklu kimlikler ile eserlerini kaleme almış ve onun imparatorluk deneyiminden kaynaklanan bu çok çeşitliliği Türk ve Arnavut tarihyazımında farklı şekillerde yorumlanmasına sebep olmuştur. Ayrılıkçı milliyetçilikler eli ile hızla, çöküşe doğru yol alan Osmanlılık kimliğinin içinde ve hem de buna karşı “milliyetler prensibi” nin sıkı bir takipçisi olan Şemseddin Sami, bu prensip düsturuyla Türk ve Arnavut milletinin “ulus devlet” yapısına kavuşması için var gücü ile çalışmıştır. İrredantist anlayış ile Balkanlarda yeniden yazılan “tarih”, Balkanların çoğunluğu Müslüman olan Arnavutluk topraklarını “yutma” çabası göstermekteydi. Arnavut kimliği ile bir yandan aynı irredantist “mit”leri üreten Şemseddin Sami, diğer yandan hız kesmeden Türk milletinin dili üzerine olan çalışmalarına devam ediyordu. Osmanlı aydınının tam bir kafa karışıklığından bahsedilebilecek on dokuzuncu yüzyılın çeşitli kimliklerini içinde barındıran Şemseddin Sami gazete yazıları, Kamusü’l-Âlâm adlı ansiklopedisi, Türkçe Sözlük adını layık gördüğü Kamus-i Türkî’si ve diğer birçok risale ve makaleleri ile “Osmanlıcı”, “İslâmcı”, “Türkçü” ve bunlara ek olarak “Arnavutçu” kimlikleri ile dönemin Osmanlı aydınının kafa karışıklığını tanımlamaktaydı Nationalism”, that appeared with the French Revolution spread in the Ottoman lands, especially in the Balkans, and it was one of the major cause of the downfall of the Ottoman Empire. Until the nineteenth century Ottomans classified the nations under a religious system which called as “millet system”, but after the spread of the “nationalism” it did not meet the secessional demands of the nations. Nineteenth century; as a century in which in modern sense nation states have started to exist had witnessed Ottoman ruled Balkan nations demanding lands from each other as ethnic groups by rewriting their own history and legitimizing this demands through imagined ancestors, languages, folklores and myths. Ottoman ruling elite answered all these nationalizing efforts with reforms. Nineteenth century that can be called as reform age for Ottoman Empire have had some political and cultural changes mentally. New Ottomans and as their followers ottoman intellectuals had developed some identity ideologies to fulfill the Western terms, which were the products of the time, and define them with Turkish words they come up with and see fit. From time to time as their subsidiary these terms has shown their full meanings/their selves in one person. Chronologically these terms were “Ottomanism”, “Turkism” and “Islamism” and they effected the history writing; as a conclusion there were different paths and understandings of “Turk” and “Ottoman” histories. Şemseddin Sami as a “Muslim”, “Ottoman” and “Albanian” intellectual has written his pieces with multiple identities and it caused him to be understood differently in Turkish and Albanian history writings. With the Ottoman identity -which was on its way to be down in the hands of the separatist nationalist- and against it Şemseddin Sami work hard with the “nations principle” for Turk and Albanian nations to have “nation state”. Rewriting the history with irredentist understanding was an effort of taking over the Albania with its Muslim majority. With the Albanian identity developing the same irredentist understanding, he was also doing his job with Turkish language. With his encyclopedia; Kamusü’l-Âlâm, Turkish dictionary; Kamus-i Türkî and with all the articles he was representing the all confusions of the “Muslim”, “Ottoman”, “Turk” and “Albanian” identities.