Türklerde Ejder ve Simurg motiflerinin grafik gelişimi

Son yıllarda mitoloji konuları, özellikle eğitimde ve sanatta sevilerek ele alınmaktadır. Sanat eserlerinde yer alan ejder ve simurg sembolleri ikonografi başta olmak üzere diğer alanlardaki araştırmacıların önem verdiği konular olmuştur. Her kültür çevresi, kendine mahsus özellikleri olan hayal ürü...

Full description

Bibliographic Details
Main Author: Şahin, Can
Other Authors: Boydaş, Nihat, Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü
Format: Doctoral or Postdoctoral Thesis
Language:Turkish
Published: Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü 2001
Subjects:
Online Access:https://hdl.handle.net/20.500.12395/4455
Description
Summary:Son yıllarda mitoloji konuları, özellikle eğitimde ve sanatta sevilerek ele alınmaktadır. Sanat eserlerinde yer alan ejder ve simurg sembolleri ikonografi başta olmak üzere diğer alanlardaki araştırmacıların önem verdiği konular olmuştur. Her kültür çevresi, kendine mahsus özellikleri olan hayal ürünü ejder ve simurg yaratmış. Yakıştırdıkları efsaneler, masallar ve mitlerde bunları ya yüceltmiş ya da aşağılamışlardır. İlk çağlardan beri var olan bu yaratıklar, günümüze kadar çeşitli biçimlerde varlıklarını devam ettirmişlerdir. Yerde, gökte, su ve toprak altındaki durumlarına göre çeşitli eklemeler ve fonksiyonlar yüklenerek yenilmez gösterilmiş. Bunlarla mücadele edip galip gelenlerin; tabiat üstü güç, tılsım, konuşma, hız ve bulundukları konuma göre değişim özellikleri kazandıklarını görmekteyiz. Doğu ve batı kültürlerinde ejder ve kuş sembollerinin anlamı, mücadele edilen tarafın kullanımına göre birbirinden farklı olmuştur. Bir kültürde mutlaka öldürülme sahneleriyle ele alınışına karşı diğer bir kültürde bu yaratıkların öldürülmesine karşı gelinmiştir. Bu ve benzeri sebeplerden dolayı genellikle batı kültüründe "kötü", doğu kültüründe "iyi" olanı simgeleyebiliyor. Bir kültürde bu yaratıkların öldürülmesine karşı gelinirken, diğer bir kültürde mutlaka öldürülme sahneleriyle ele alınmıştır. Türk kültüründe ejder ve simurg sembolleri zamana, bulundukları coğrafyaya, ilişki kurduğu kültürlere ve inançlara göre ya değişmiş ya da oraya uyarlanmıştır. Hatta kullanıldıkları yere ve malzemeye göre çeşitli anlamlar yüklenmiştir. Su kaplarında (matara, sürahi, vazo, ibrik vb.) uzun ömür/ölümsüzlük, mutluluk veya kötülük ve felaketlerden korunma dileği ile ilgilidir. in Kullanılan yer, zaman ve malzeme üzerindeki biçimi, rengi ve yönü, azlığı, çokluğu, başka figürlerle birlikte kullanılış şekli; iyilik veya kötülük olabileceği gibi ölçünün dışına çıkılması durumunda dahi anlamlar farklılaşmaktadır. Misal su temsili; bereket, temizlik, güzel ahlak, hayatın devamlılığı demektir. Fakat suyun azlığı kuraklık, çokluğu da felakettir. Çeşitli şekillerde, renklerde, görüntülerde biçimlendirilerek farklı anlamlar kazandırılması ilk çağlardan günümüze kadar zenginleşmesine vesile olmaktadır. Bu hayali yaratıklar insan ruhunun derinliklerinde izler bırakmış, Türk İslam Tasavvufunda da sembol olarak kullanılmıştır. Çeşitli topluluklarda, plastik unsurlarla birlikte sözlü ve yazılı eserlerde yer alarak yayılması, hadiseye evrensel boyutlar kazandırmıştır. Ejder ve simurg bizim ele aldığımız gibi, sanat eserlerindeki mitolojik süsleme unsurlarıyla sınırlı kalmamıştır. Astronomi, arkeoloji, tıp, zooloji, psikoloji, sosyoloji, inanç, sanat tarihi, tarih ve edebiyat gibi bilim dallarının da araştırma konularını oluşturmaktadır. Çalışmamız üç temel araştırma alanından oluşmaktadır: Birincisi, ejder ve simurg figürlerinin Türk ve ilişki kurduğu diğer sanat çevrelerinde ele alınış şekliyle kullanıldıkları yerlerin araştırılması. İkincisi, katalog bölümünde ayrı, ayrı ele alınan çalışmalarla, bize sağladığı estetik ve görsel algı zenginliğinin, yapacağımız uygulama çalışmasına daha bilimsel ve sanatsal özellikler kazandırmamızı, yapıldığı dönemi, öncesi ve sonraki safhalarının bilinmesi, Türk kültür ve sanatının dışında yapılan eserlerle olan alış veriş düzeyinin bilinmesi sağlanmaya çalışılmıştır. Üçüncüsü, ejder figürünün Orhun abidelerinden "Kül Tigin Anıtr'nda yer alan ejder figürünün grafik düzenine açıklık getirilmiştir. Birinci ve ikinci alanda elde edilen bulgularla, uygulama çalışması gerçekleştirilmiştir. Ejderin, simurg (zümrüd-ü anka) ile birlikte ele alınış sebebi; ejderin göğü, suyu, yer ve yer altını temsil etmesi. Simurgun da göğü temsil etmesi yanında genellikle birbirleriyle sıkça mücadele eder vaziyette tasvir edilmeleri olmuştur. IV Varoluş mitolojilerinde esas unsur aynı olmakla birlikte figürler bölgelere göre değişebilmektedir. Bazen mamut'un yerini ejder, kaplumbağanın yerini dişi bir sığır almaktadır (Resim VII. 17, 18). Değişmeyen husus, gökyüzü bir motifle, yeryüzü farklı ve uygun bir motifle anlatılmakta, bu ikisi arasında insanoğlunun serüveni verilmektedir. Bu anlayışın bütün doğu kavimlerinde detay niteliğindeki bazı farklılıklar dışında aynı olduğu görülmektedir. Çalışmamızda bu figürler şu şekilde ele alınmıştır: 1. Anlamlarına yönelik çalışmalar. Bu yaratıkların nasıl biçimlendirildikleri. 2. Bunların sunuluş şekilleri. Tek başlarına, birbirleriyle ve başkalarıyla mücadeleleri, diğerlerinin parçası olarak kullanıldıkları yerlerin görüntü ve çizimleriyle ele alınması. 3. Çalışmamızda, ejder figürü ve birlikte kullanıldığı semboller çağımıza kazandırılmaya çalışılmıştır. Çalışmamız zaman açısından geniş tutulmuştur. Ele alınan motiflerin zaman içerisinde hem Türk hem de diğer kültür ve sanatlardaki geçirmiş oldukları değişimler araştırılmıştır. Bu bilgiler uygulamanın sağlıklı ve doğru olarak sunulabilmesi için zorunlu olmuştur. Çünkü, Kül Tigin Anıtı'nda olduğu gibi sanat çevreleri arasındaki etkileşim kendini sanat eserlerinde göstermiştir. Başta da belirttiğimiz gibi bu araştırmamız sırasında karmaşık, derin ve evrensel bir konuyla karşılaşıldığının farkına varıldı. Türk kültür ve sanatının sergilenmesi, onu yenileyip geliştirirken bozmadan korunabilmesi, hatta güçlü kültürler arası etkileşiminin sağlanmasının ne kadar zor olduğunun farkına varılmıştır. "İki etkin kültür çevresi olan Akdeniz ve Çin birbirlerine İpek ve Baharat Yolu adı verilen iki yolla bağlanmıştı. Bu kültürlerin arasında at koşturan Türkler hem bunlardan etkilenmiş hem de etkilemiştir. Ayrıca iki kültür arasında taşıyıcılık rolünü de gerçekleştirmiştir. Genellikle bu iki kültüre hakim olmuş, kendi kültürüyle birlikte bunları da yaşatmıştır. Sonuçta; -Ejder ve simurg motifleri evrenseldir. Türk sanatında da sevilerek kullanılmıştır. -Türk sanatında kullanılan ejder ve simurg motiflerinin biçimlendirilmesinde, içinde bulunduğu kültür çevresi ile bununla iletişimde bulunan diğer kültür çevrelerinin de önemli olduğu bilinmelidir. Her ikisinin genellikle birlikte değerlendirilmesi ile, günümüze aktarılmasının önemi belirtilmeye çalışılmıştır. In recent years, the subjects of mitology have been taken into account especially on education and in art by taking pleasure. The symbols called Ejder and Simurg in art have been researched and have been the subject which have been examined by the other explorers who are in other fields. Each culture has created a kind of Ejder and Simurg which bears its own features and imaginations. They have either made some compliments about them or made them bad through their tales, stories that they had. It is rejected to these creatures to be killed in one culture and also in another one, it is approved of killing them at the and of the story. The Symbols of Ejder and Simurg in Turkish Culture has been considered by depending on the time, its geographic location or the cultures which they have been interested and they have either changed or fitted in to those cultures. Even, they have been given some names according to the places and eguipments for which they are used. For example, on a vase or on a Jug they have represented "Immortality" or "endlessness". These imagination creatures have left some marks in human's mind. And it has been used as a symbol with in Turk, Mouslem religion. By be coming in the written masterpieces and on the plastic materials the matter has been universe. "Ejder and Simurg" hasn't been limited as an ornate thing as we examined it. It has been involved in the subjects such as Astronomy, archeology, medicine, zoology and sosyology, religion, Art-History and literature. Our study, the search of the places in which "Ejder and Simurg" have been subjected or used in the Art fields. its estetic and visual richness which has obtained us and also it will make us supply our study more scientific and art features, the period or term in which it vıı has been prepared, and also the preterm or the later should be known, what kind of connection it has with Turkish Culture and Art all have been tried to provide. The reason why Ejder has been thought with Simurg is that it reresents the ground, the sky, the water and the underground. Because Simurg represents the sky they have always been compaired with eachother. In the existance mitology, Besides, the main componet is the same, the figures can be different according to the regions. Sometimes ejder replaces, "mamut" and a cow replaces tortoies. It is not changable that the symbol of the sky and the ornate of the ground has been explained with a suitable position and the adventure of the humanbeing between these two has been mentioned. In our study, these figures have been examined like that; 1. Studies according to their meanings. How these creatures have been shaped. 2. The ways of their introductions. Their struggle in nature by them selves or the struggle with each other. 3. In the study as a model, the figure of "Ejder" and its symbols have been tried to adapte into our age. Our study has enough time. The Symbols which are used have been examined either as a Turkish or as the other cultures and their changes in these cultures have been explored. As a result; "Ejder and Simurg Symbols are universe. And they are used in Turkish Art with pleasure. And also it is tried to mention that in the shape of Ejder and Simurg, it must be known its own field and the ather envoirement in which it happens. Besides, it is tried to mention how it can be adapted to our century and age.