Termal turizm işletmelerine gelen ziyaretçilerin tatmin düzeylerinin destinasyon sadakati üzerindeki etkisi: Niğde Çiftehan Kaplıcaları'nda bir uygulama

Son yıllarda hızlı nüfus artışı, sanayileşme ve kentleşme sonucu ortaya çıkan çevre sorunları insan sağlığını tehdit etmekte, bozmakta ve verimliliği azaltıcı bir ortam yaratmaktadır. Bu olumsuz ortamlarda bulunmak zorunda kalan insanlar sağlığını korumak, daha verimli olmak ve hastalıklarına şifa b...

Full description

Bibliographic Details
Main Author: Gürün, Murat
Other Authors: Çiçek, Recep
Format: Master Thesis
Language:Turkish
Published: Niğde Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü 2014
Subjects:
Ön
Online Access:https://hdl.handle.net/11480/7180
Description
Summary:Son yıllarda hızlı nüfus artışı, sanayileşme ve kentleşme sonucu ortaya çıkan çevre sorunları insan sağlığını tehdit etmekte, bozmakta ve verimliliği azaltıcı bir ortam yaratmaktadır. Bu olumsuz ortamlarda bulunmak zorunda kalan insanlar sağlığını korumak, daha verimli olmak ve hastalıklarına şifa bulmak amacıyla sağlık turizmine yönelmektedir. Sağlık turizmi faaliyetlerinden biri olan termalizm, soğuk ve sıcak mineralli suların sağlık amacıyla içme ve dış tatbiklerde kullanımı için ziyaretçilerin ulaşım, konaklama ve ağırlama gereksinimlerinin karşılanmasını sağlayan çok yönlü bir turizm çeşidi olarak ön plana çıkmaktadır. Diğer bir ifadeyle termalizm, doğal olarak oluşan suların ısı, mineral ve radyoaktiflik gibi özelliklerinden yararlanılarak sağlık etkinliklerinde kullanılması ve bu etkinliklerin bilimsel esaslarla ele alınması temelinde yapılmaktadır. Türkiye’de de kaplıca turizmi uzun bir tarihe sahiptir. Anadolu’da şifalı sulardan Hititler döneminden itibaren faydalandığı bilinmektedir. Doğal ve beşerî unsurlar nedeniyle hasar gören, fakat yerini değiştirmeyen en eski kaplıca kalıntılarına Roma ve Bizans dönemlerinde rastlanılmaktadır. Nitekim Alexandria Troas (Kestanbol) ve Hierapolis (Pamukkale) hamam kalıntıları Roma, Yalova Kurşunlu hamamı Bizans dönemine aittir. Ülkemizde 1990’ların başlarında yapılan envanter çalışmalarına göre sıcaklıkları 20–102 ºC arasında değişen 900’den fazla termal ve mineralli kaynak bulunmaktadır. Tahmin edilen toplam termal sayısı 1300 ve şifalı su kaynaklarının sayısı 2000’in üzerindedir. Bu özellikleriyle Türkiye şifalı su kaynakları bakımından dünya jeotermal kaynaklarının % 63,5’ini oluşturan Çin, Đzlanda, A.B.D, Japonya’dan sonra dünyanın ilk beş ülkesi arasında yer almaktadır. Ancak, coğrafî dağılımı, nitelik ve nicelikleri çok farklı olan ülkemizdeki jeotermaller ve şifalı su kaynakları üzerine yeterince araştırma yapılmamakta ve yapılan mevcut çalışmalarda tam olarak değerlendirilmemektedir. Bu çalışmada, termal turizm işletmelerinde ziyaretçilerin tatmin düzeylerinin destinasyon sadakati üzerindeki etkisi Çiftehan Kaplıcaları örneği ile araştırılmış olup, çalışmada birincil verilere ulaşmak amacıyla anket yöntemi uygulanmıştır. Anket çalışması Mart 2013-Mart 2014 tarihleri arasında Çiftehan Kaplıcalarını ziyaret eden 152 ziyaretçi üzerinde uygulanmış olup, katılımcıların kaplıcalar hakkındaki görüşleri ve kaplıcaların hizmet kriterlerinin katılımcıların tekrar Çiftehan Kaplıcalarını ziyaret etme ya da etmeme yönündeki eğilimleri öğrenilmeye çalışılmıştır. In recent years, environmental problems resulting from rapid population growth, industialization and urbanization have been threa tening and disrupting human health and creating a productivity reducing environment. In this adverse environment in order to protect their health, to be come more efficient and to find cures for diseases, people are turning to medical tourism. As one of health tourism activities thermalism stands out to the foreground as a versatile type of tourism meeting the needs of visitors for transportation, accommodation and hospitality for the use of cold and hot mineral waters for health reasons. In other words, thermalism has been carried out on the basis of the use of natural thermal waters in health activities by benefiting from radioactivity, mineral and heat features. Turkey has a long history of spa tourism. Since the Hitit estimes, benefiting from the healing waters in Anatolia has been known. Damaged due to natural and human factors, but with unchanged location the ruins of the oldest hot springs are found in Roman and Byzantine times. Indeed, AlexandriaTroas (Kestanbol) and Hieropolis (Pamukkale) bath ruins belong to Roman period and Yalova-Kurşunlu bath belongs to Byzantine period. According to inventory studies conducted in the early 1990s in Turkey there are more than 900 thermal and mineral springs with their temperatures ranging from 20 to 102 oC. Estimated total number of thermal water sources is over 300 and of healing water sources is over 2000. With these characteristics Turkey, in terms of medicinal water resources, is among the world’s top five countries after China, Iceland, The USA and Japan which have 63,5% of all geothermal resources in the World. However, in Turkey there has been no enough research done on geothermal and medicinal water resources which have very different geographical distribution, quality and quantity, and which have not been fully evaluated in current studies. In this study, the impact of the satisfaction level of visitors at thermal tourism businesses on the loyalty of destination with the case of Ciftehan spas has been researched and survey method was applied to achieve the primary data. Survey study has been conducted on 152 visitors who came to Ciftehan Spas between March 2013 and March 2014. Participants’ opinions about the spa, spa service criteria of the participant sand whether they would revisit Ciftehan Hot Springs in the future or not were intended to be known.