Türkiye’ de cinsiyet eşitliği söylemi ve uygulamaları: karşılaştırmalı analiz

Toplumsal cinsiyet, insanların oluşturduğu ilk topluluk yapısından günümüze kadar varlığını sürdürmekte olan, cinsiyetlere kültür ve inançların etkisiyle yüklenen anlam, değer ve roller bütünüdür. Bu roller her ne kadar her iki cinse birden çeşitli davranış kalıpları atfetse de bundan daha olumsuz e...

Full description

Bibliographic Details
Main Author: Artar, Tuğçe
Format: Master Thesis
Language:Turkish
Published: Namık Kemal Üniversitesi 2020
Subjects:
Sex
Online Access:https://hdl.handle.net/20.500.11776/3962
Description
Summary:Toplumsal cinsiyet, insanların oluşturduğu ilk topluluk yapısından günümüze kadar varlığını sürdürmekte olan, cinsiyetlere kültür ve inançların etkisiyle yüklenen anlam, değer ve roller bütünüdür. Bu roller her ne kadar her iki cinse birden çeşitli davranış kalıpları atfetse de bundan daha olumsuz etkilenen cins genellikle kadınlar olmuştur. Cinsiyet eşitsizliğine maruz kalan kadınlar 19. yüzyılda feminizm akımı ile seslerini duyurmayı başarmışlardır. Ülkeler 20. yüzyılda cinsiyet eşitliği adına çeşitli uluslararası antlaşmalar imzalamaya ve birçok uygulamayı hayata geçirmeye başlamışlardır. Ülkemizde toplumsal cinsiyet algısı kendini kadına karşı şiddet, namus, namus cinayetleri, cam tavan gibi çeşitli şekillerde göstermektedir. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yoğunlukta yaşanan cinsiyet eşitsizlikleri ise feodal ilişkilerin tasfiye edilememesi ve moderniteye entegre olunamamasının bir sonucudur. Bu tezde öncelikle toplumsal cinsiyet olgusununun tarihsel gelişimi ile Dünya Ekonomik Forumu’nun yıllık olarak yayınladığı Küresel Cinsiyet Eşitliği Farkı Raporu’nda ilk 4 sırada yer alan İzlanda, Norveç, Finlandiya ve İsveç ile Türkiye’nin toplumsal cinsiyet eşitliği adına yaptıkları kanun ve uygulamalar incelenecektir. Ardından Türkiye’de cinsiyet eşitliği söylemi, eğitim ve iş alanında cinsiyet eşitliğinin durumu tartışılacak ve son olarak ise “Türkiye’de toplumsal cinsiyet eşitliği mümkün mü?” sorusuna yanıt aranacaktır. Gender is the sum of roles, values and meanings which was placed upon sex by culture and belief since the first human community. While this roles has been placed upon to both sexes, women have been the one who was affected more negatively. Women who have been discriminated by gender roles has started to search their places in society with feminist movement in 19. century. In 20th century in order to achieve gender equality countries has signed international deals and started to implement various practices. Gender perspective also exist in our country in various forms such as violence against women, honor, honor killings, glass ceiling. Especially the gender inequality in Eastern and South Eastern Anatolia is byproduct of being unable to integrate to modernity and eliminate feodal relations. In this thesis firstly development of gender in human history will be discussed, and then the first four countries Iceland, Norway, Finland, Sweden and Turkey which was listed by Word Economic Form’s annually published Global Gender Gap Report (2020) for best gender equality will be examined for their practices and laws about gender equality. Later will be argued the discourse in Turkey, the situation of gender equality in education and answer for “Is it possible to achieve gender equality in Turkey?” will be discussed.