Kuzey İskandinavyalı İnsan Örneklerinde Hesaplamalı Antik Dna Çalışmaları

In the last 30 years, DNA has been obtained from the remains of ancient organiams, and this ancient DNA has been used in many genetic, cultural and demographic history studies. Thanks to these studies, we now understand how humankind left the Africa, begin to travel around the world and starting fro...

Full description

Bibliographic Details
Main Author: Alioğlu, Nursen Duha
Other Authors: Özer, Ayşe Nurdan, Somel, Mehmet, Biyoloji, 10208293
Format: Master Thesis
Language:Turkish
Published: Fen Bilimleri Enstitüsü 2018
Subjects:
Ön
ren
Online Access:http://hdl.handle.net/11655/5518
Description
Summary:In the last 30 years, DNA has been obtained from the remains of ancient organiams, and this ancient DNA has been used in many genetic, cultural and demographic history studies. Thanks to these studies, we now understand how humankind left the Africa, begin to travel around the world and starting from primitive nomad hunter-gatherer tribes how they create many advanced cultures. In other words, we start to understand human history. Also, because of aDNA studies, we are able to make comments on the detailed history of animals and plants, especially those that people and humans have interacted through taming and breeding throughout history. Until now, many studies have examined in detail the process of Neolithisation (transition from hunter-gathering to resident agriculture). It is known that this process take plece at different times in different geographical regions. 10,000 years ago, Neolithisation started in a region called "fertile crescent" and it spread to Anatolia. However, in that time period (after 11,000 BC.), some parts of Scandinavia was still covered by ice and human expansion was newly started the regions where were suitable. The late settlement of people to Scandinavia, led to the ages starting later in this era than Europe. The first settling human populations in Scandinavia, followed different migratory roots and they were European Mesolithic cultures. The migration of these populations to Scandinavia and the creation of new cultures have long been the subject of researchs. Throughout history, in Scandinavia, apart from the Swedish, Norwegian and Finnish populations, there has also been a different culture called Saami, who are reindeer husbandries. Although Saami populations are ancient European populations, the studies which used mitochondria and Y chromosome showed that Saami populations are genetically differentiated from contemporary European populations. This points out the small population size and inbreeding history of Saami populations. In this study, the relationship between modern Scandinavian populations and 34 different ancient individuals from six different Northern Scandinavian medieval ancient settlements, including excavations in the residential settlements of ancient Saami settlements, was examined. Comperative analyzes were carried out with the principal components, D-statistic and ADMIXTURE analyzes, and no significant differences were found between northern ancient samples. Moreover, there is no close genetic relation detected between ancient Saami site indivuals and modern Saami populations. This study is one of the first demographic history analysis studies using the whole genome from the medieval ancient samples (BC. 400 – AC. 1,300). ÖZET i ABSTRACT iii İÇİNDEKİLER vi ŞEKİLLER ix ÇİZELGELER ix SİMGELER ve KISALTMALAR xi 1. GİRİŞ 1 2. GENEL BİLGİLER 3 2.1 Antik DNA’nın özellikleri 3 2.2 Demografik Tarih Analizi ve İlgili Faktörler 4 2.2.1 İskandinavya demografik çalışmaları ve tarih öncesi 4 2.2.1.1 İskandinavya Mezolitik Dönem 6 2.2.1.2 İskandinavya’da Neolitik Dönem 7 2.2.1.3 İskandinavya’da Tunç Çağı 8 2.2.1.4 İskandinavya Demir Çağı, Viking dönemi ve Orta Çağ 9 3. MATERYAL ve YÖNTEM 10 3.1 Kullanılan Veri Setleri 10 3.1.1 Human Origins Veri Seti (HO) 10 3.1.2 Estonya Genom Projesi Veri Seti (EGDP) 10 3.1.3 15 Modern Saami Örnekleri 11 3.1.4 Viking Örnekleri 11 3.1.5 Kuzey İskandinavya Kazı Yerleri ve Örneklerin Özellikleri 12 3.2 Kontaminasyon Testi ve aDNA’nın Otantikliği 18 3.2.1 aDNA’nın 3’ ve 5’ Uçların Mutasyon Sıklığı Hesaplama 18 3.3 Analizler 18 3.3.1 Kullanılan Veri Seti Formatları 18 3.3.1.1 PLINK PED/MAP ve BED/BIM/FAM Formatı 18 3.3.1.2 BAM Veri Formatı 19 3.3.2 Veri Setlerini Birleştirme 19 3.3.3 Varyant Çağırma 19 3.3.4 Temel Bileşenler Analizi (TBA) 20 3.3.5 D-istatistiği 21 3.3.6 Model-Tabanlı Kümeleme Analizi: ADMIXTURE 23 4. SONUÇLAR 25 4.1 34 Antik Kuzeyli Örneğin 3’ ve 5’ Uçlarında Mutasyon frekansı 25 4.2 Temel Bileşenler Analizi Sonuçları 27 4.2.1 EGDP Veri Seti 28 4.2.1.1 EGDP + 34 Kuzeyli 28 4.2.1.2 EGDP + 15 Saami + 6 Viking + 34 Kuzeyli 30 4.2.2 HO Veri Seti 34 4.2.2.1 HO + 15 Saami + 6 Viking + 34 Kuzeyli 34 4.3 D-istatistiği sonuçları 36 4.3.1 EGDP Veri Seti içerisindeki modern İsveçliler’in Viking ve Kuzeyliler ile İlişkisi .36 4.3.2 EGDP Veri Seti İçerisindeki Modern Saamiler’in Viking ve Kuzeyliler ile İlişkisi . 37 4.3.3 15 Saami Veri Seti İçerisindeki Modern Saamiler’in Viking ve Kuzeyliler ile İlişkisi . 38 4.4 ADMIXTURE Analizi Sonuçları 39 4.4.1 EGDP + 15 Saami + 6 Viking + 34 Kuzeyli 40 4.4.2 HO + 15 Saami + 6 Viking + 34 Kuzeyli 42 5. TARTIŞMA 44 5.1 Sonuçların Özeti ve İnsanlık Tarihi Açısından Anlamı 44 5.2 Yapılması Ön Görülen Çalışmalar 48 KAYNAKLAR 50 ÖZGEÇMİŞ 58 Son 30 yılda, antik canlıların kalıntılarından DNA elde edilmiş, bu antik DNA birçok genetik, kültürel ve demografik tarih çalışmalarında kullanılmıştır. Bu çalışmalar, insanların Afrika’dan çıkarak tüm dünyayı dolaşmasını ve ilkel avcı-toplayıcı göçebe kabileler başta olmak üzere sonraları, birçok gelişkin tarım kültürünü kurmalarının hikayelerini anlamamıza yardımcı olmuştur. aDNA çalışmaları sayesinde, özellikle insan ve insanın tarih boyunca evcilleştirme ve ıslah etme aracılığı ile etkileştiği hayvan ve bitkilerin, detaylı tarihine dair yorumlar yapabilmekteyiz. Şimdiye kadar, birçok çalışma Neolitikleşme(avcı-toplayıcılıktan yerleşik tarım hayatına geçiş) sürecini detaylı olarak incelemiştir. Bu sürecin farklı coğrafik bölgelerde farklı zamanlarda olduğu bilinmektedir, M.Ö. 10.000 yıllarında “bereketli hilal” diye bilinen bölgede başlayarak, Anadolu’ya yayılmıştır. Bu zaman diliminde (M.Ö.11.000’den sonra), henüz bir kısmı hala buzullarla kaplı olan İskandinavya’ya ise, insan yayılımı daha yeni görülmeye başlanmıştır. İnsanların İskandinavya’ya geç yerleşmesi, bu bölgede tarihi çağların Avrupa’dan daha geç yaşanmasına sebep olmuştur. İskandinavya’ya ilk yerleşen insan popülasyonları, farklı göç rotaları izlemişlerdir ve Avrupalı Mezolitik kültürlerdir. Bu popülasyonların İskandinavya’ya göçleri ve yeni kültürler oluşturması uzun süren araştırmalara konu olmuştur. Tarih boyunca, İskandinavya’da İsveç,Norveç ve Finlandiyalı popülasyonlar dışında, Saami diye adlandırılan ve ren geyiği çobanlığı yapan farklı bir kültür de varlık göstermiştir. Saamiler antik Avrupa popülasyonları olsalar da, mitokondriyal ve Y kromozomu kullanılarak yapılan çalışmalarda, günümüz Avrupalılar’ından fazlaca farklılaşmış olması, Saamiler’in küçük popülasyon büyüklüğü tarihine ve kendi içinde üreme oranlarının fazlalığına işaret etmektedir. Bu çalışmada, antik Saami yerleşim bölgesi sayılan yerleşim yerindeki kazılar da dahil olmak üzere, 6 farklı Kuzey İskandinavya Orta Çağ antik yerleşim yerindeki kazılardan elde edilen 34 farklı antik örneğinin, modern İskandinavyalı popülasyonlarla olan ilişkisi incelenmiştir. Temel Bileşenler, D-istatistiği ve ADMIXTURE analizleriyle karşılaştırmalı analizler yürütülmüş ve Kuzeyli antik örnekler arasında önemli bir fark bulunamamıştır, ayrıca antik Saami izleri taşıyan bölgeden elde edilmiş antik örneklerin doğrudan modern Saamiler’in atası olmadığı gözlemlenmiştir. Kuzeyli antik örneklerin modern İskandinavya popülasyonları ile doğrudan ilişkisi olduğu yönünde sinyaller görülmüştür. Bu çalışma, Orta Çağ antik örnekleriyle (M.Ö.400-M.S. 1.300) tüm genom kullanılarak yapılan ilk demografik tarih analizi çalışmalarından biridir.