Summary: | Tâbiûn nesli, ilmî bir disiplin içerisinde günümüze tanıtıldığı vakit, rivâyet zincirinin ikinci halkası, ümmet tarafından daha yakından tanınma imkânına sahip olacaktır. Özellikle hadis-vahiy ilişkisi üzerine, kendisinden rivâyet edilen sözlerle ismi bu sahada sıkça zikredilen Hassân b. Atiyye el-Muhâribî; Şam imamlarındandır. Künyesi; Ebû Bekir ed-Dımaşkî (eş-Şâmî)'dir. Kendisi tâbiûn âlimlerinin sika'larından ve meşhurlarındandır. Hassân b. Atiyye tâbiûn döneminin sonlarında yaşamıştır. Yaşadığı dönem, İslâm tarihinde, siyasi istikrarsızlıkların hâkim olduğu bir dönemdir. Bu dönemde yaşayan âlimler, hem sahâbenin bilgilerinden yararlanmışlar hem de bu bilgileri sonraki döneme aktarma sorumluluğunu üstlenmişlerdir. Hassân b. Atiyye'nin kaderî' olmakla ithâm edildiği görüldü. Hassân b. Atiyye'nin ve bazı tâbiûn âlimlerin kaderî olup olmadıkları incelenirken, dönemin siyasi ve sosyal yapısının göz ardı edilmemesi gerekmektedir. Introducing the generation of Tabiun to today's World with a scholarly discipline, second ring of the story chain will have the possibility of to be known more closely by the community. His name being frequently uttered in this field with the stories by himself, especially on hadith-revelation relation, Hassan bin Atiyye el-Muharibi was one of the Imams of Damascus. His sobriquet was 'Ebu Bekir ed-Dımaski (es-Sami). He was sika (trusty) and the most famous of the scholars of Tabiun. Hassan bin Atiyye lived towards the end of period of Tabiun. The period he lived was a time that political instability was dominant. The scholars lived in that period both made use of the knowledge of companion and undertook the responsibility of carrying this knowledge to latter generations. Hassan bin Atiyye was accused in being 'Kaderi''(the one denying the fate). While examining whether Hassan bin Atiyye and some scholars of Tabiun were Kaderi or not, it is important not to ignore the political and religious structure of that period.
|