TASAVVUFİ BİR ÇALGI OLARAK NEFİRİN İKONOGRAFİK EVRİLİMİ

İlk müzik aletlerinden biri olduğu düşünülen boynuz boru, tanrılarla iletişim sağlayan bir çalgı olarak her kültür ve coğrafyada kullanılmıştır. Bir boynuzun boşaltılmasından ibaret olan bu çalgıda ses, sivri uç ya da yan tarafa açılan bir delikten üflenerek elde edilir. Bu borular korkutucu, rahats...

Full description

Bibliographic Details
Published in:Türk Kültürü ve HACI BEKTAŞ VELİ Araştırma Dergisi
Main Author: Bahriye GÜRAY GÜLYÜZ
Format: Article in Journal/Newspaper
Language:German
English
Turkish
Published: Ankara Haci Bayram Veli University 2020
Subjects:
Online Access:https://doi.org/10.34189/hbv.96.003
https://doaj.org/article/8f1f68e732b248b899c1b851a0410047
Description
Summary:İlk müzik aletlerinden biri olduğu düşünülen boynuz boru, tanrılarla iletişim sağlayan bir çalgı olarak her kültür ve coğrafyada kullanılmıştır. Bir boynuzun boşaltılmasından ibaret olan bu çalgıda ses, sivri uç ya da yan tarafa açılan bir delikten üflenerek elde edilir. Bu borular korkutucu, rahatsız edici, hayvansı bir ses çıkarmalarıyla diğer tüm çalgılardan ayrılır. İslami devirde genellikle nefir olarak adlandırılan bu çalgı, metal boruların tercih edilmesiyle geri planda kalmış, ancak tasavvuf ekollerinin yaygınlaşmasıyla yeniden göz önüne çıkmıştır. Türk-İslam geleneğinde başta Bektaşiler olmak üzere hemen hemen bütün tarikatlarda takdis edilen nefir, özellikle gezici dervişlerle özdeşleştirilmiştir. Sınırlı ses genişliğine sahip olmasına karşın ayinsel bir çalgı olarak kutsanmasında; nefirin malzeme, şekil ve ses özelliklerinin etkili olduğu görülmektedir. Bu üç etken, nefirin maddi ve zahiri özelliklerinin yanında manevi ve batıni niteliklerini de açıklar. Bu bağlamda; nefirin malzeme, şekil ve sesle olan maddi ilişkisi; Hz. Âdem, İsrafil ve Hz. Ali; başlangıç, son ve ezel şeklinde manevi bir formül olarak okunabilir. Bu çalışmada sadece boynuz nefir değerlendirilmiş, Türk-İslam tasavvuf düşüncesinin önemli fenomenlerinden biri olan bu çalgının malzeme şekil ve ses özellikleri etrafında gelişen ikonografik evrilimini ortaya koymak amaçlanmıştır. Bu bağlamda; yazılı kaynaklar ve menkıbeler değerlendirilmiş, görsel malzeme olarak günümüze ulaşan bazı nefir örneklerinin yanında minyatür, çizim ve fotoğraflardan yararlanılmıştır.