KAMUS-I TÜRKÎ’DE KULLANILAN ZEBANZED SÖZCÜĞÜ ÜZERİNE

Bu çalışmada özellikle modern sözlükçülük geleneğimizin ilk ürünlerinden Kamus-ı Türkî’de geçen zeban-zed kavramı üzerinde durulmuştur. Bu kavram bir sözcüğün halk ağzında bazı ses farklılıklarına uğrayarak konuşma dilinde kabul gören şekillerini ifade etmek için kullanılmıştır. Şemseddin Sami; mode...

Full description

Bibliographic Details
Published in:Osmanli Mirasi Arastirmalari Dergisi
Main Author: Zeynep ŞİMŞEK UMAÇ
Format: Article in Journal/Newspaper
Language:English
Turkish
Published: Osmanlı Mirası Araştırmaları Dergisi 2020
Subjects:
Online Access:https://doi.org/10.17822/omad.2020.146
https://doaj.org/article/7f713f7be7994e7b8ddc13f94014f17c
Description
Summary:Bu çalışmada özellikle modern sözlükçülük geleneğimizin ilk ürünlerinden Kamus-ı Türkî’de geçen zeban-zed kavramı üzerinde durulmuştur. Bu kavram bir sözcüğün halk ağzında bazı ses farklılıklarına uğrayarak konuşma dilinde kabul gören şekillerini ifade etmek için kullanılmıştır. Şemseddin Sami; modern, titiz ve bilinçli bir dil bilimci olarak konuşma dilinde yaşayan şekillere de sözlüğünde yer vermiştir. Zeban-zed sözcüğü aynı sözlükte madde başı olarak da yer almış ve burada anlamı “lâkırdı arasında kullanılan, dilin alıştığı, melûf ve mütedavil (söz)” olarak açıklanmıştır. Klasik Osmanlı Türkçesi imlasının yazı dili ve konuşma dili ayrımı üzerinde durulduktan sonra zebanzed kavramının geçtiği madde başı sözcükler değerlendirilmiştir. Arapça, Farsça ve diğer dillerden alınma sözcükler Türkçeleşme süreçlerinde Türkçenin bazı kuralarına bağlı olarak değişim geçirirler. Burada bu kuralların zebanzed olmuş sözcüklerde nasıl işlediği üzerinde durulmuştur. Madde başı olan Türkçe sözcüklerin de zebanzedi olan şekiller vardır. Bu sözcüklerle de zebanzedleri olan şekillerin aralarındaki farkların ses bilgisi yönünden açıklaması yapılmıştır. Daha önce pek çok araştırmacının da vurguladığı bir konu burada karşımıza çıkmıştır. Klasik imlanın dilde meydana gelen değişimleri aksettirmede olumsuz bir rolü olduğu görülmüştür. Özellikle Türkçe sözcüklerde pek çok şeklin yazı dilinde farklı konuşma dilinde farklı olması bu imla meselesi ile ilgilidir. Alınma sözcüklerde ise bunun sebebi, alınan sözcüğü Türkçenin dil kuralları içinde eritilip Türkçeleştirilmesi olarak açıklanabilir.