| Summary: | Disasters of last 12 years (e.g. 9/11 attacks, influenza, Haiti earthquake, Eyjafjallajökull volcano eruption, global financial crisis and Japan nuclear disaster) are changing the risk perception of 21st century rapidly. The inevitable consequence of this was a remarkable breakthrough in the management methodologies developed to better deal with disasters, mitigate their impacts and assure the continuity of mission critical activities. Business Continuity and Crisis Management underpin those methodologies. The primary goal of this study is to get to first base with the emergent holistic approach in the community, by clarifying concepts frequently causing confusion in praxis. In this respect, following the identification of the interference between Business Continuity and Crisis Management, the drivers of a successful crisis communication - the most critical element of Crisis Management - are being studied and exemplified by a case study. 11 Eylül saldırıları, İnfluenza salgını, Haiti depremi, Eyjafjallajökull yanardağı patlaması, küresel finansal kriz, Japonya nükleer felaketi vb. geçtiğimiz 12 seneye damgasını vuran olağanüstü durumlar, içinde bulunduğumuz yüzyılda risk anlayışının hızla değişmesine neden olmuştur. Bu değişimin kaçınılmaz bir sonucu olarak felaketlerle baş etmek, onların etkilerini azaltmak ve yaşamsal faaliyetlerin devamlılığını sağlamak üzere geliştirilen yönetim metodolojilerinde önemli ilerlemeler kaydedilmiştir. İş Sürekliliği ve Kriz Yönetimi sistemleri söz konusu metodolojilerin odak noktasında yer almaktadır. Bu çalışmanın amacı, uygulamada sıklıkla karışıklığa yol açan kavramları netleştirerek sektörde gelişmekte olan bütünsel yaklaşıma bir giriş yapmaktır. Bu çerçevede İş Sürekliliği ile Kriz Yönetiminin kesişim noktalarının belirlenmesini takiben Kriz Yönetiminin en kritik unsuru Kriz İletişimine yönelik başarı faktörleri ele alınmakta ve bir vaka analizi ile örneklenmektedir.
|
|---|