Modern Türk romanında ayna imgesi (1872-1973)

Ayna yüzyıllar boyunca özel ve kamusal olarak görüntüyü yansıtmak amacıyla kullanılan ve kendisine bu amacının çok ötesinde dinî, metafizik ve toplumsal anlamlar yüklenen bir nesne olmuştur. Genellikle kadınlarla özdeşleştirilen ayna, kişisel bir eşya ve mekanların önemli birer nesnesi olmasının yan...

Full description

Bibliographic Details
Main Author: Koşan, Zuhal Eroğlu
Other Authors: Uğurlu, Alev Sınar, Bursa Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı/Yeni Türk Edebiyatı Bilim Dalı., orcid:0000-0002-7495-0135
Format: Doctoral or Postdoctoral Thesis
Language:Turkish
Published: Bursa Uludağ Üniversitesi 2021
Subjects:
Man
Bol
Online Access:http://hdl.handle.net/11452/21948
Description
Summary:Ayna yüzyıllar boyunca özel ve kamusal olarak görüntüyü yansıtmak amacıyla kullanılan ve kendisine bu amacının çok ötesinde dinî, metafizik ve toplumsal anlamlar yüklenen bir nesne olmuştur. Genellikle kadınlarla özdeşleştirilen ayna, kişisel bir eşya ve mekanların önemli birer nesnesi olmasının yanı sıra dinî ritüellerde, falcılıkta da kullanılmış, zaman zaman tılsımlı olduğuna inanılmıştır. İnsanlara her zaman ilginç gelen ve hayatlarının önemli bir parçası olarak görülen ayna, çok farklı yönleriyle edebî metinlerde de farklı anlamlarda çeşitli amaçlarla kullanılmıştır. Efsanelerden romanlara uzanan bu yelpazede aynaya atfedilen anlam ve önem de değişmiştir. Modern edebiyatta, eski kullanımlar bir yandan korunurken, öte yandan yeni bağlamlar üretilmiş, aynanın anlam ve kullanım yelpazesi, özellikle bireyle ve toplumla ilişkisi bakımından sürekli genişlemiştir. Şemsettin Sami’den Halid Ziya Uşaklıgil’e, Ahmet Hamdi Tanpınar’dan Leyla Erbil’e, Murathan Mungan’a, Orhan Pamuk’a uzanan çizgide ayna, zaman zaman tekil metinlerin, zaman zaman yazarın külliyatının özünü temsil edebilecek kadar merkezî bir yerde durabilmektedir. Türk Edebiyatında aynanın izini sürmek, edebiyatın aslî hedeflerinden biri olan insanı ve toplumu anlamaya yarayacak önemli veriler sunmaktadır. Yeni Türk Edebiyatında aynayı nesne olarak alıp, bunun üzerinden geniş çerçeveli bir literatür taraması içeren çalışma henüz yoktur. Bu tez bu eksikliği kapatmayı hedeflemektedir. Malzemenin bolluğu nedeniyle tür ve zaman açısından kısıtlamaya gitmek zaruridir; bu nedenle en çeşitli ve bol malzemeyi vermesi itibarıyla roman türüne odaklanılmış, modern Türk Edebiyatının başlangıcı kabul edilen 1872’den 1973’e dek yazılan romanlar ele alınmıştır. Bununla birlikte diğer türlere giren ve/veya sınırlanan zamanı aşan diğer eserlere gerek görüldükçe, özellikle dipnotlarda referans verilecektir. The mirror has been an object used to reflect the image both privately and publicly for centuries and attributed to religious, metaphysical, and social meanings. The mirror generally identified with women is a personal belonging and an important object of places, and it is believed to be magic from time to time. Mirror, which is always fascinating to people and seen as an important part of their lives, thereby has been used for various purposes in different meanings in literary texts. Ranging from legends to novels, the meaning and importance attributed to mirrors have also changed. In modern literature, while the old uses are preserved, new contexts also have been created, especially in terms of its relation to the individual and society. From Şemsettin Sami to Halid Ziya Uşaklıgil, from Ahmet Hamdi Tanpınar to Leyla Erbil, Murathan Mungan, and Orhan Pamuk, the mirror can at times stand in the center, representing the essence of individual texts and sometimes of the author's corpus. Tracing the mirror in Turkish literature provides important data to understand people and society, which is one of the main goals of literature. In Modern Turkish Literature, there is no study taking the mirror as an object and including a wide-framed literature review over novels. This dissertation aims to fill this gap. Due to the abundance of the material, the focus has been on the genre of novels, as it gives the most diverse and abundant material, and the novels written from 1872 to 1973, are handled with.