Sibir Hanlığı'nın kuruluşu gelişimi ve yıkılışı

Balıkesir Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Tarih Ana Bilim Dalı XIII. yüzyılın ilk yarısından, Çin'den Adriyatik Denizine kadar düzenlediği seferler ile bütün bozkır sahasını kasıp kavuran Cengiz Han (1167-1227) elde etmiş olduğu başarıyı ilahi bir zemine oturtarak "Yüce mevkiye eb...

Full description

Bibliographic Details
Main Author: Uslu, Emine
Other Authors: Şimşir, Sabahattin, Sosyal Bilimler Enstitüsü
Format: Master Thesis
Language:Turkish
Published: Balıkesir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü 2011
Subjects:
Online Access:https://hdl.handle.net/20.500.12462/2124
Description
Summary:Balıkesir Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Tarih Ana Bilim Dalı XIII. yüzyılın ilk yarısından, Çin'den Adriyatik Denizine kadar düzenlediği seferler ile bütün bozkır sahasını kasıp kavuran Cengiz Han (1167-1227) elde etmiş olduğu başarıyı ilahi bir zemine oturtarak "Yüce mevkiye ebedi Gök'ün yardımı ve koruması ile eriştim" demiştir. Cengiz Han'ın teşkilatlı dehası sayesinde küçük bir Moğol kavmi kendisinden kat kat fazla olan diğer kavimleri ve çok geniş ülkeleri yalnız hakimiyet altına almakla kalmamış bu kavimleri tek bir imparatorluk halinde birleşerek Dünya'da yeni bir nizam kurmuştur. XII. Yüzyılın sonu ve XIII. Yüzyılın başında vuku bulan Moğol-Türk istilasının en büyük neticesi, bütün Türk illerinin bir tek imparatorluk halinde birleşmeleri olmuştur. Tarihte bir daha eşi görülmeyen bu büyük imparatorluk, Hindistan ve Çin Hindistan'ı hariç, bütün Asya'yı kapladığı gibi Doğu Avrupa'nın hemen hemen bütün sınırlarını içine almıştır. 1157 doğan Cengiz Han'ın dehası sayesinde 1206 yılında Moğolistan'daki bütün Moğol ve Türk boyları hâkimiyetleri altına alınmıştır. Cengiz Han Çin'i Türkistan'ı ve İran'ı zapt etmiştir. Cengiz Han ölümünden önce topraklarını oğulları ve torunları arasında paylaştırmıştır. Cengiz Han'ın ölümünden sonra oğulları ve torunları onun fütuhatını devam ettirerek bir Moğol- Türk Kağanlığı kurmuşlardır. Cengiz Han'ın büyük oğlu Cuci'ye Altın Ordu verilmişti. Altın Ordu Devleti'nin teşekkülü bu şekilde meydan gelmiştir. Fakat Cuci'nin daha önce ölmesinden dolayı Cengiz Han onun yerine Cuci'nin oğlu Batu'yu tayin etmişti. İmparatorluk daha önce Cengiz Han'ın sağlığında taksim edilmiş olduğundan oğulları da bu geleneğe uyarak, kendi ülkelerini çocukları arasında taksim etmişlerdir. Cuci Han da büyük oğlu Orda'ya ülkenin doğu kısmını (Ak Orda), Batu asıl Kıpçak sahasını (Gök Orda); Tok Timur; İdil Nehri'nin orta ve kuzey bölgesini; Şiban, Ural'dan başlayarak Güney Sibirya ve civar bölgelere sahip olmuştur. Altın Orda kuvvetli bir merkeze sahip olduğu müddetçe bunların hepside Batu ailesinin hakimiyetini tanımış ve daha ziyade devletin türlü kısımlarında hakimiyetleri babadan oğula geçer birer vali vaziyetinde bulunmuşlardır. Fakat merkezin zayıflaması ve bilhassa Batu sülalesinin kesilmesi ile başlayan mücadelelere bunlar büyük bir amil olmuşlardır. Batu gerek uyguladığı devlet politikaları ile gerekse Cengiz Han yasasını yönetimde tatbik etmesiyle Altın Orda Devleti'nin kurucusu olarak tarihte yerini almıştır. Ondan sonraki yönetimde hiyerarşik düzenin devam etmesine rağmen yönetimdeki zayıflamalar içteki taht mücadeleleri ve sonradan beliren Timur tehlikesi ile merkezi sistem oldukça sarsılmıştır. Timur tarafından indirilen büyük darbeden sonra Altın Orda Devleti artık yaşama kudretini kaybettiğinden süratle çöküntüye doğru gitmişti. Son olarak da 1502 yılında Kırım Hanı Mengli Giray Altın Ordu'nun bütün düşmanları ile birleşerek Saray şehrine saldırarak Altın Ordu Devletini tamamen ortadan kaldırmıştır. Altın Ordu Devleti ortadan kalmasına rağmen bu devletin gelenek ve iddialarını uzun bir zaman yaşatmaya devam etmişlerdir. Altın Ordu (1240-1502) Devleti'nin yıkılması ile bu bölgede Kazan (1437-1552) , Kırım (1460-1783), Astarhan (1466-1556) , Kasım( 1445-1681) ve Sibir (1220-1598) gibi hanlıklar kurulmuştur. İrtiş boyu M.S. I. Yüzyıldan beri çeşitli Türk-Kıpçak boylarının yaşadıkları bir saha idi. Bunlardan biride Sibir Hanlığı idi. Ural dağlarının doğusundaki Tobol, İrtiş, İşim ve Ob ırmakları havzasını içine alarak Altay Dağlarına kadar uzanan saha için Sibirya coğrafi adı kullanılmıştır. Sibirya ismi İslam tarihçilerinden Reşidedin'in Cami-üt Tevarihi'nde `ibir- Sibir' olarak ilk defa rastlıyoruz. Halkın büyük bir çoğunluğu Kıpçak, Kırgız ve Yakut Türkleri oluşturmaktadır. Hunlar ve Göktürkler devrinden beri tamamıyla Türklerle meskun olan bu bölge Moğolların ortaya çıkışı ve Cengiz Han Devleti'nin sınırları içinde kalmıştır. Altın Orda'nın ortadan kalkmasıyla bağımsız bir hanlık olarak ortaya çıkmıştır. Hanlığın kuruluş tarihi hakkında bazı tereddütler varsa da tarihçiler arasında yaygın kanaat 1480 yılında kurulduğu yönündedir. Hanlığın merkezi bugünkü Tümen şehri olarak kurulmuştu. Hanlığın kaderi Rusya'nın Kazan Hanlığını ele geçirmesiyle değişmişti. Ruslar Sibirya adını ilk defa 1407 yılından itibaren duymaya başlamıştır. Altın Ordu sonrası kurulan hanlıklar, Rus knezliklerine korkulu zaman geçirtmişlerdir. Fakat, iç mücadelelerini sona erdirip birlikte hareket etmeye başlayan Ruslar batının tekniğinden, Türk hanlıkları arasındaki kavgalardan ve her hanlığın kendi içindeki entrikalarından faydalanmasını bilmişlerdir. Neticede ilk olarak Kazan Hanlığı Çar IV. İvan tarafından 1552 tarihinde ele geçirilmiştir. Kazan Hanlığı uzun bir müddet Ruslar'ın İdil-Ural boyunca Hazar Denizine doğru yayılmalarına en büyük engel teşkil etmişlerdir. Kazan Hanlığının düşmesi ile Ruslar'ın geniş ölçüde Türk illerinin istilası imkân dâhiline girmiştir. Rusya'nın yalnız Rus halkından oluşan bir devlet olmaktan çıkıp çeşitli milletlere hâkim bir imparatorluk haline gelmesi ancak Kazan Hanlığının zaptıyla mümkün olmuştur. Kazan Hanlığının düşmesi ile Rus Devleti'nin sınırları çok kısa bir zaman içerisinde Hazar Denizi kıyılarına ve Kafkaslara dayanmasına imkân verdiği gibi Ural sahasının da Ruslar'ın eline geçmesiyle Sibir ve Türkistan istikametinde Rus yayılışının önünde pek engel kalmamıştır. Bu aşamadan sonra Rusya 16. yüzyıldan beri Sibirya üzerinden Çin, Türkistan üzerinden Hindistan'a ve Kafkasya üzerinden İran ve Türkiye'ye ulaşmak isteyen Rusya bu politikasını Kazan Hanlığının zaptı ile gerçekleştirme olanağı bulmuştur. Rus istilası başladığı zamanda hanlığın başında bulunan Yadigâr Han'ın Rusya'ya karşı sempatik duran bir politika izlemesi ve Rusya'nın varlığını kabul etmesiyle beraber büyük bir tepki olarak karşısına Küçüm Han çıkmıştı. Cengiz soyundan geldiği düşünülen Küçüm Han ile Yadigâr Han arasında 1556 yılından itibaren mücadele başlamış ve 1563 `te İrtiş nehri üzerindeki İsker şehri ve Batı Sibir Hanlığının idaresi Küçüm'ün eline geçmiştir. Bundan sonra Küçüm Han hanlık topraklarını müdafaa etmeye başlamıştır. Çalışmamızda bu konular temel alınmakla birlikte daha detaylı bir araştırma yöntemi izlenecektir. Genghis Khan(1167-1227) who raged the desert areas from China to Adriatic Sea in the first half of XIII. Century told "I have accessed to the empyreal position by the help of perpetual Heaven" by relying on the supernal background of his success. Genghis Khan through of his organized genius constructed a new adjustment in the world not only brought the the small Mongol hord, other hords those are bigger than it and huge countries under his power and he associated them only one Empire. The biggest consequence of the Mongol-Turk invasion that occurred in the end of the XII. Century and start the XIII. Century, was the conjoint of Turk provinces as a one Empire. This huge heavenly Empire in history layed over the all Asia except India and China India and comprehended nearly all of the boundries of the East Europe. By the genius of Genghis Khan who was born in 1157, in the 1206 all of the Mongol and Turkic provinces brought under their power. Genghis Khan conquered China, Turkestan and Iran. Before the dead of Genghis Khan, he divided the territories between his sons and grandchildren. After the dead of Genghis, his sons and grandchildren continued his conquests and constructed a Mongol-Turk Khaganate. Golden Horde has given to Cuci (Jochi), the oldest son of Genghis Khan. The formation of Golden Horde was consisted by this way. But Cuci (Jochi) was died before, Genghis Khan assigned Batu the son of Cuci (Jochi). Empire was divided while Genghis Khan was alive so his sons has continued this tradition after Genghis Khan's dead and they distributed their country between their children. Cuci (Jochi) Khan's oldest son Orda holded the East of the Country Batu holded the Kipchak area Tok Timur holded the middle and North region of the Volga River, Şiban holded South Siberia and environs. While Golden Horde had a strong center, all of them approved the ascendance of Batu Family and more countries different parts they were like a governor who descend from father to son. But the weakening of the center and especially the discontinuance of the Batu Family were the factors of the start of controversy. Batu superseded as incorporator of the Golden Horde in the History by the governement policies he applied and carrying the Genghis Khan law out. Altough the hierarchical arrangement continued, the weakening in the management, the throne conflicts and the Timur danger occured later was considerably damaged the system. After the big blow by Timur, Golden Horde lost its existing force and rapidly went to the ruin. Lastly, in 1502 the Crimean Khan Meñli I Giray accreted with all of the enemies of Golden Horde, invaded to the Saray city and abrogated the Golden Horde completely. However the Golden Horde was abrogated, they continued to perpetuate this Country's traditions and assertions.After Golden Horde collopsed, in this area like Kazan (1437-1552), Kırım (1460-1783), Astarhan (1466-1556), Kasım( 1445-1681) and Sibir (1220-1598) Khanates were established. Irtysh was the area that Turk- Kipchak people lived since A.D. I. Century. One of them was the Khanate of Sibir. The geographical name of Siberia is used for the area that includes Tobol, Irtysh, İşim, Ob Rivers' basins which are in the East of Ural Mountains and lies straight Altai Mountains. We find the name of Siberia as "ibir- Sibir" in the Cami-üt Tevarihi of Reşidedin who is a Islam Historian. The majority of the community was falled out Kipchak, Kirghiz and Yakut Turks. From the age of Hun and Göktürks, this area was full of Turks but it was remained in Genghis Khan Government's boundaries after the Mongols arised. Golden Horde was removed, it was arised as an independent Khanate. There are different thoughts about the establishment date of the Khanate but the general idea among the historians is it is established in 1480.the center of the Khanate was today's Tümen City. The destiny of the Khanete changed after the Russia captured the Kazan Khanate. Russians started to hear Siberia name firstly since 1407. The Khanates which are established after the Golden Horde made Russian Knez afraid of them. But the Russians finished their internal conflicts and started to act together, they realised to benefit West's techniques, the fights between the Turkish Khanate and the contrivance in the every Khanates'. Consequently, the Kazan Khanate was captured by the Czar IV. İvan in 1552. Kazan Khanate was disrupted the deployment of Russia along Volga-Ural through the Caspian Sea for a long time. After the Kazan Khanate falled Turk province occupation for Russians became possible. To become an Empire which consisted of various nations for Russia was possible by the conquest of the Kazan Khanate. The fall of Kazan Khanate gave the chance to Russia Nation to ground to the Caspian Sea coastal and Caucasian in a very short time and there were no barriers for Russia to ground in the direction of Sibir and Turkestan. After this step, since 16. Century Russia wants to access to China from Siberia, India from Turkestan and Iran and Turkey from Caucasian and Russia found the chance to do this by the conquest of Kazan Khanate. When the Russian occupation started, the head of the Khanate Yadigâr Khan was followed a sympathetic policy and he adopted the Russia's being, so Küçüm Khan reacted to his behaviour. The conflict started between Küçüm Khan and Yadigar Khan who came from Genghis descend beginning from 1556 and in 1563 Irtysh River on Isker City and the West Khanate of Sibir's control passed into the hands of Küçüm Khan. After this Küçüm Khan started to covered the Khanate's lands. In our study a more detailed research methodology will be followed by taking into account these subjects.