Tarihi ve Çağdaş Türk lehçelerinde sedalılaşma II. Cilt

ÖZETTürkçe, yazılı olarak bilinen en eski tarihinden bu yana, çeşitli zamanlarda ve bölgelerde gerek ses, şekil ve söz dizimi açısından farklılıklar sergilemektedir. Bu farklılık gösteren kategorilerden bir tanesi de ses hadisesi olarak tanımlayacağımız sedalılaşmadır. Türk dilinin tarihî gelişim sü...

Full description

Bibliographic Details
Main Author: Koç, Aylin
Other Authors: Gürsoy-Naskali, Emine, Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı Türk Dili Bilim Dalı
Format: Doctoral or Postdoctoral Thesis
Language:Turkish
Published: Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü 2005
Subjects:
Online Access:http://hdl.handle.net/11424/189930
https://katalog.marmara.edu.tr/veriler/yordambt/cokluortam/C/C/D/F/C/T0052301.pdf
Description
Summary:ÖZETTürkçe, yazılı olarak bilinen en eski tarihinden bu yana, çeşitli zamanlarda ve bölgelerde gerek ses, şekil ve söz dizimi açısından farklılıklar sergilemektedir. Bu farklılık gösteren kategorilerden bir tanesi de ses hadisesi olarak tanımlayacağımız sedalılaşmadır. Türk dilinin tarihî gelişim sürecinde ve çağdaş lehçeler içerisinde sedalılaşma hadisesinin nasıl bir gelişim ve değişim gösterdiğinin tespiti ses bilgisi (fonoloji) alanında farklı bir tasnif ve bakış açısı sunmaktadır. Dildeki değişimleri tespit etmek, ancak art zamanlı (diachronic) ve eş zamanlı (synchronic) incelemelerin yapılmasıyla mümkündür. Bu değişimler yazılı metinlerin elverdiği ölçüde takip edilebilmektedir. Yazı dilinin esas alındığı bu çalışmada sedalılaşmanın tarihî lehçelerde -ki istisna olarak- ve çağdaş Türk yazı dillerinde (Çuvaşça hariç) /ç/ > /c/, /k/ > /g/, /p/ > /b/, /s/ > /z/, /ş/ > /j/, /t/ > /d/ konsonantlarında karşımıza çıkmaktadır. Ayrıca, Tuvacada /p/ sedasız konsonantıyla biten sözcüklerin vokalle başlayan bir ek aldığında /v/ sedalı konsonantına dönüşmesi; Yakutçada /s/ sedasız konsonantıyla biten sözcüklerin vokalle başlayan bir ek aldığında /h/ sedasız konsonantına dönüşmesi sedalılaşma hadisesinde farklı sorgulamaları da beraberinde getirmektedir. Bir lehçe gurubunda veya lehçede yukarıda bahsi geçen konsonant çiftlerindeki sedalılaşma görülürken, bazılarında böyle bir sedalılaşma görülmemektedir.Konunun bir diğer boyutu ise, eklerin sedalılık ve sedasız bahsidir. Genel olarak eklerde bu ses hadisesine dayanan ses ve şekil farklılıkları olmaktadır.SUMMARYTurkish Language, since the 7th Century has been a written language, has shown differences in different periods and geographies of Turkic languages phonology and morphology. The voicing, of consonants is the subject of this thesis.The proof that how voicing event has shown a development and change within modern dialects and in the historical process of development of Turkish language presents a different classification and point of view in phonology. Determining changes in language can be done via diachronic and synchronic observations. These changes could be followed as much as written texts allow. In this study which has basis on written language, we come across with voicing in historical dialects and modern Turkish languages (except Chuvash language) among consonants of /ç/>/c/, /k/>/g/, /p/>/b/, /s/>/z/, /ş/>/j/ and /t/>/d/. Also, the fact that words ending in /p/ voiced consonant becomes /v/voiced consonant when it took a suffix beginning with vocal sound in Tuva language and the fact that words ending in /s/ voiceless consonants become /h/ voiceless sound when it took a suffix beginning with vocal sound in Yakut language bring different interrogations to the voicing event. While in a group of dialects or in a dialect, voicing can be seen between consonant copules mentioned above, in some of them we may not see voicing like that.Another dimension of the subject is the phonology of suffixes as voiced or voiceless. Generally there occured differenciations in sound and shape depending on this sound event in suffixes.