TÜRKÇÜ BİR DERGİNİN TARİH ANLAYIŞI: BOZKURT (1939-1942)

Türkiye, 1939-1945 yılları arasında yaşanan İkinci Dünya Savaşının dışında kalmıştı. Ancak Almanya’da etkin olan ırkçı ideoloji Türkiye’de taraftar bulmuştu. Reha Oğuz Türkkan’ın yayınlamaya başladığı Bozkurt (1939-1942) dergisinde ırkçı ve Turancı fikirler savunulmaktaydı. Dergide Reha Oğuz Türkkan...

Full description

Bibliographic Details
Published in:History Studies
Main Author: Hasan Dinçer
Format: Article in Journal/Newspaper
Language:German
English
French
Turkish
Published: Osman Köse 2023
Subjects:
Online Access:https://doi.org/10.9737/historystudies.1301984
https://doaj.org/article/723e499b6fb34acc814abd23fa7cc83a
Description
Summary:Türkiye, 1939-1945 yılları arasında yaşanan İkinci Dünya Savaşının dışında kalmıştı. Ancak Almanya’da etkin olan ırkçı ideoloji Türkiye’de taraftar bulmuştu. Reha Oğuz Türkkan’ın yayınlamaya başladığı Bozkurt (1939-1942) dergisinde ırkçı ve Turancı fikirler savunulmaktaydı. Dergide Reha Oğuz Türkkan, Hüseyin Namık Orkun, Nurullah Barıman, Sami Karayel, Nejdet Sançar gibi milliyetçilerin yazıları yayınlanmaktaydı. Dergide, tarih, savaşlar toplamı olarak kabul edilmiştir. Sanat, sanayi, devlet, sosyal emniyet, intizam, asayiş gibi uygarlık unsurlarını savaşın yarattığı kabul edilmiştir. Türk tarihi, savaşlar ve zaferlerden oluşan bir bütün olarak değerlendirilmişti. Türkleri askeri başarıları, yönetim biçimi, askeri örgütlenme, ekonomik koşullar ile değil, Türk’ün üstün ırk olması ile açıklanmıştı. Osmanlı tarihi, devşirmelerin, ulema etkisiyle, Türkün dışlandığı, ulusal benliğini kaybettiği dönem olarak da değerlendirilmiştir. Bozkurt dergisindeki tarihe, Türk tarihine savaş ve zafer merkezli bakıldığından, Türklerin uygarlığa katkıları yüzeysel olarak işlenmişti. İkinci Meşrutiyet, Cumhuriyet dönemine pek az değinilmişti. Türkiye’nin Avrupa ülkelerinin gerisinde olduğunu kabul edilirken, İkinci Dünya Savaşı’na katılmaktan yana olmuşlardı. Varılan kanaat odur ki, Bozkurt dergisinde somutlaşan; ırkçı ve Faşist ideolojiyle sarmalanmış, geçmişi tek boyutlu gören, yaşanılan zaman ve toplumsal gerçeklik ile bağı kopmuş bir tarih anlayışıdır.