Şemseddin Sami’nin Besâ Yahud Ahde Vefâ Adlı Piyesinde Etnosentrik Söylem ya da Vatan Yahud Arnavutluk

Türk dili ve Türk kültürüne yaptığı bilimsel katkılarından dolayı kanonik Türkçü söylem tarafından Türk milliyetçisi olduğu iddia edilen Şemseddin Sami’nin Besâ yahud Ahde Vefâ adlı piyesini incelediğimiz bu makalede, metnin Arnavut örfüyle alakalı görünen yüzeysel anlatısının altında, yazarın mensu...

Full description

Bibliographic Details
Published in:Istanbul University Faculty of Letters Journal of Turkish Language and Literature
Main Author: SAĞLAM, Nuri
Format: Article in Journal/Newspaper
Language:unknown
Published: İstanbul Üniversitesi 2017
Subjects:
Online Access:https://dergipark.org.tr/tr/pub/iutded/issue/33480/369081
https://doi.org/10.26561/iutded.369081
Description
Summary:Türk dili ve Türk kültürüne yaptığı bilimsel katkılarından dolayı kanonik Türkçü söylem tarafından Türk milliyetçisi olduğu iddia edilen Şemseddin Sami’nin Besâ yahud Ahde Vefâ adlı piyesini incelediğimiz bu makalede, metnin Arnavut örfüyle alakalı görünen yüzeysel anlatısının altında, yazarın mensubu bulunduğu Arnavut kavmine millî bir bilinç aşılamak amacıyla kurguladığı metaforik bir anlam katmanı bulunduğunu; bu alt metinde “biz/siz”, “dağlı/şehirli” karşıtlığı üzerinden Arnavutlara mahsus bazı konvensiyonel kodlara vurgu yapılarak Osmanlı toplumunun egemen kültürel kodlarından ayrıştırıldığını; bununla beraber “dağ”, “çiçek”, “yaprak” gibi doğaya ait bazı nesnel adlarla “vatan”, “namus”, “çoban”, “aşk” gibi insana ve topluma ait birtakım soyut adlar arasında kurulan anlamsal korelasyonun esasen Arnavut kavminin kolektif belleğindeki ulus bilincini harekete geçirmek üzere örgütlendiğini ve nihayet bütün bu teknik tasarruf ve etnosentrik söylemin bağımsız bir Arnavutluk düşüncesini somutlaştırmak üzere işlev gördüklerini iddia ediyoruz. This article examines the play, Besâ Yahud Ahde Vefâ, written by Şemseddin Sami, who is considered to be a Turkish nationalist with a firm place in canonical Turkish discourse. We maintain that Sami devised a metaphorical layer of meaning in the text to instill a national consciousness in Albanians. In the subtext of nationalist significance, certain conventional codes, alluding to that of Albanians, is separated from the dominant codes, referring to the Ottoman people. One example emphasizes the contrasts between “we/you” and “mountaineer/townsman.” Another example is the semantic correlation between natural objects, such as “mountain,” “flower,” and “leaf,” as well as concrete nouns like “motherland,” “honour,” “shephard,” and “love,” is meant to arouse a national conscience in the collective consciousness of the Albanian people. Finally, such terms and ethnocentric discourses are employed to concretize the idea of an independent Albania.